9 Ekim 2020 Cuma

İkinci Beyin Bağırsak




Sindirim sisteminin kendine özel bir sinir sistemi vardır. Bu sisteme Enterik Sinir Sistemi (ESS) adı verilir. Beyin, bu sistemle doğrudan iletişim halinde olan özel bir sinire, vagus sinirine sahiptir. Vagusun türkçe anlamı başıboş, gezgin demektir. Çünkü diğer kranial sinirler doğrudan hedef organa giderken, vagus başta sindirim sistemi olmak üzere birçok organla bağlantı halindedir. . Yapılan bir çalışmaya göre, vagusun bloke edilmesi kilo kaybına neden olurken, uyarılması farelerde aşırı yeme davranışına neden olmaktadır. Yani bağırsaklar, vagus siniri aracılığıyla beyne sinyal göndererek yeme düzenimizde söz sahibidirler. . Sadece vagus siniriyle değil aynı zamanda hormonlar aracılığı ile de beyin bağırsak arasında iletişim kurulur. Yemek yerken besinler mideye ulaştığında bağırsaktan bazı hormonlar salgılanır. Bu hormonlar beyin sapı ve hipotalamusa gider ve besin alımının durdurulmasını sağlarlar.

(Kaynak: Karaismailoğlu S. 2017. Beyinde Ararken Bağırsakta Buldum. Bölüm 5, İkinci Beyin Bağırsak. syf 137-152).  

Otizmde Beslenme



Otizm, bir gelişim bozukluğudur. Bu bozukluğa sahip bireyler çevrelerindeki dünyayı anlamakta, sosyal beceriler ve öğrenme konusunda zorluk çekerler.

Otizm tanısı almadan önce çoğu anne baba, çocuklarının tekrarlayan ve uzun süreli antibiyotik tedavisi aldıklarını bildirmişlerdir. Geniş spektrumlu antibiyotik tedavisinin bağırsaktaki iyi ve kötü bakterileri öldürdüğü bilinmektedir. Otistik çocuklardaki bağırsak düzensizliği nedeninin bu olabileceği düşünülmektedir. . Otistik çocukların %76-100 ünde mide~bağırsak problemleri görülmektedir.

Sindirim enzimlerindeki tahribat/bozukluk nedeniyle şeker, yağ ve proteinlerin sindirilmesi zorlaşır ve kana geçmesi azalır. Aynı zamanda bağırsak geçirgenliği de arttığından sindirilmemiş maddeler de kana geçer. 

Bağırsaktaki laktobasillus, bifidobakterium gibi probiyotiklerin sayısı azalmıştır, buna karşın zararlı mikroorganizma sayısı artmıştır. Zararlı bakteri ve mantarların çıkardığı toksinler mental reterdasyon ve ve davranış bozukluklarına yol açar.

Otizm patogenezinde oksidatif stres ve kan lipit peroksidasyon ürünlerinin arttığı bildirilmiştir..

Yapılan bir çalışmada otistik çocukların antioksidan enzim işlevlerinin normal çocuklara kıyasla daha düşük olduğu, aynı zamanda b-karoten, retinol, C ve E vitamin düzeylerinin azalmış olduğu saptanmıştır. 

Yapılan başka bir çalışmada ise multivitamin takviyesinin verildiği otistik çocuklarda uyku ve gastrointestinal sonuçlarda iyileşme bildirilmiştir. . C vitamini takviyesinin yapıldığı (8gr/70kg/gün) başka bir çalışmada ise otistik çocukların sallanma, dönme, kanat çırpma gibi stereotipik hareketlerinde belirgin bir iyileşme olduğu belirtilmiştir.

Otizmli çocuklarda beslenme planlanırken yeterli sebze meyve tüketimi ile yeterli vitamin sağlanmaya çalışılmalı, alerjen gıdalardan kaçınarak ve omega 3 yağ asidi alımı sağlanarak sindirimin geliştirilmesine çalışılmalıdır.


Son yıllarda otizm prevelansı gittikçe artmaktadır. Bu nedenle otizm hakkında farkındalığın artırılması önemlidir.
 Kaynak: Alphan ET. 2014. Hastalıklarda Beslenme Tedavisi. Otizm. Hatiboğlu Yayınevi. 2. baskı, syf 796-798. 

Antioksidanlar ve Yaşlanma

Yaşlanmanın nedeni konusunda farklı varsayımlar bulunmaktadır. . Bunlar, telomer kaybı, genetik şifrede hata birikmesi, protein glikozlaşması ve oksidasyon stresidir. . Antioksidanların yaşlanmayı geciktirici etkisi oksidasyon stresini azaltabilmesi yönüyledir. . DNA ya hasar verenler oksidanlar, onaranlar ise antioksidanlar olarak adlandırılırlar. . Yaşlanma sürecinde bunlar arasındaki denge önemlidir. . Antioksidanlar iki şekildedir. Bir kısmı insan vücudunda üretilen antioksidan enzimler, bir kısmı da dışarıdan beslenme yolu ile alınan vitaminler ve diğer bileşiklerdir. . Antioksidan enzimlerin sentezlenebilmesi için yeterli protein ve B vitaminlerinin alımı ön koşuldur. . Bu enzimlerden glutatyon peroksidazın sentezlenebilmesi için selenyum, süperoksit dismutazın sentezlenebilmesi için çinko gereklidir. . Antioksidan savunmayı güçlendiren vitamin ve diğer bileşikler ise A, C, E vitaminleri ile karotenoid ve flavonoidleri içeren farklı renklerdeki sebzelerdir. . Sağlıklı beslenme düzenimizi oluştururken her besin grubundan tüketmeye gayret ederek daha sağlıklı bir yaşlanmanın kapısını aralayabiliriz.
 (Baysal A. Beslenme. Yaşlıların Beslenmesi. 2012. syf 513-530 dan derlenmiştir.)

Beyin Gelişimi ve Beslenme

Yapılan çalışmalara göre, Gebeliğin ilk 4 ayında, beslenmede görülen %30 azalma, bebeğin doğum ağırlığını etkilemese de fetal beyin gelişimini olumsuz etkiler. . Prematüre doğan bebeklerde esansiyel yağ asidi eklenmiş formulalar ile beslenen bebeklerin, normal formulalarla beslenenlere kıyasla bilisşel gelişimlerinin desteklendiği görülmüştür. . 0-2 yaş arasında demir yetersizliği anemisi olan bebeklerin, 4-19 yaş arasında algılama ve okul başarısında yetersizlik olduğu görülmüştür. . İyotun yeterli olduğu ve olmadığı bölgelerde yaşayan bireylerin IQ ları arasında 13,5 puanlık bir fark olduğu görülmüştür. . Zamanında doğmuş 150 bebekle yapılan bir çalışmada çinko suplementasyonunun beyin ve motor gelişim üzerinde pozitif etkisi olduğu bulunmuştur. . Gebelikte yetersiz veya aşırı A vitamini alımının fetüs beyninde malformasyona yol açtığı saptanmıştır. . Gebelik döneminde yeterli folik asit alımıyla nöral tüp defekti vakalarının %70 oranında azaldığı görülmüştür. . 10 yaşındaki 980 çocukla yapılan bir çalışmaya göre, bebekliklerinde 6 aydan fazla anne sütü alan bebeklerin, 6 aydan az alan bebeklere kıyasla akademik başarılarının daha yüksek olduğu gözlenmiştir. 
(Kaynak: Noğay NH., 2012. Beslenmenin Beyin Gelişimi Üzerindeki Etkisi. Electronic Journal of Vocational Colleges. makalesinden derlenmiştir.)

Sağlıklı Hamburger

En çok tercih edilen fast food çeşitlerinden biri hamburger.. . Peki sağlıklı bir hamburger nasıl olmalı 🍔🍔🍔 . ▪ Et, 100 gramı yani ~3 kö...